
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 20.05.2011 başlangıç tarihli birer yıl süreli 2 ayrı kira sözleşmesi ile davacı tarafından mesken ve ticarethane olan taşınmazlar ayrı ayrı davalıya kiraya verilmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 19.04.2012 tarihli ihtarname ile kira sözleşmelerinin 20.05.2012 tarihinden itibaren yenilenmeyeceği, kiralananların tahliye edilmesi ihtar edilmiş, 18.07.2012 havale tarihli dava dilekçesinde ise, davalının ticarethane olarak kullanılmak üzere kiraladığı dükkanı Kafe Bar olarak işleterek akde aykırı davrandığından da sözedilerek, ihtarname ile kiralananın tahliyesi istendiği halde tahliye edilmediği de belirtilerek, kiralananın tahliyesini talep etmiş, ayrıca dava dilekçesinde belirtmemesine rağmen dava dilekçesine delil olarak da 10.01.2012 düzenleme tarihli kiralananın 19.05.2012 tarihinde tahliye edileceğine ilişkin tahliye taahhütnamesini eklemiştir.
Mahkemece, kiralananın ticarethane olarak kiralandığı halde Kafe-Bar olarak kullanılması, tahliye taahhündeki tahliye süresine ve ihtarnameye göre davacının davasında haklı olduğu belirtilerek kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Davaya konu kiralananlar, mesken ve dükkan niteliğinde olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6570 Sayılı Yasa hükümlerine tabidir. Bu nedenle sırf kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle kiraya veren tarafından kiralananın tahliyesi talep edilemez. Kiraya veren, kiralananın tahliyesini süre sonunda ancak 6570 Sayılı Yasanın 7. maddesinde belirtilen sebeplerden birisine dayanarak talep edebilir. Ayrıca şartların varlığı halinde Borçlar Kanunun 256 maddesi gereğince akde aykırlık nedeniyle veya BK.nun 260. maddesi gereğince kira borcunun ödenmemesi üzerine temerrüt şartları varsa temerrüt nedeniyle kira sözleşmesinin süresinin sona ermesi beklenilmeden akdin feshi ve kiralananın tahliyesi talep edilebilir. Davacı, dava dilekçesinde tahliye istemini hangi sebebe dayandırdığını açıkça belirtmediği gibi, mahkemece davacıya dava sebebi açıklattırılmamıştır. Dava açabilme koşul ve süreleri davacının dayandığı sebebe göre belirleneceğinden, davacıya öncelikle
hangi sebebe dayanarak tahliye isteminde bulunduğu hususu açıklattırılarak, buna göre davanın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karara verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,10. 04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.